Ana sayfa » Pavli Panayırı : Panayıra Gittik, Salıncağa Bindik
Pavli Panayırı - zincir salıncak

Pavli Panayırı : Panayıra Gittik, Salıncağa Bindik

Her sene düzenlenen, geleneksel Pehlivanköy Pavli Panayırı’nın 101. yılına bir fotoğraf grubu ile gitmiştim. Bu sene ise, panayırın 103. yılında arkadaşlarla eğlenmek için gidiyorum.

Pehlivanköy Pavli Panayırı ne zaman ve nerede düzenlenir?

Panayır her sene Eylül’ün ikinci haftası Kırklareli Pehlivanköy merkezinde Perşembe günü kuruluyor ve Pazar akşamına kadar sürüyor. Bir kaç arkadaş Cumartesi sabahı için haberleşiyor ve sabah erkenden yola çıkıyoruz.

İnsanlar kamyon kasalarındaki göçebe evleri ile panayır alanına taşınır. Panayır yerinde türlü türlü oyunlar düzenlenir, top geçmez kaleler kurulur. Büyük çadırlarda uzun uzun masalara oturulur, yemekler birlikte yenir. Çadırların üzerinde “kuzu çevirme” yazsa da arka tarafta oğlaklar kesilir. Burada zincirli salıncak, dönme dolap ve kocaman bir balerinin etekleri altında Pazar akşamına kadar tam bir curcuna yaşanır.

Pamuk şekerci çocuk
Pamuk şekerci çocuk

Panayırı geleneği ve Pomaklar

Gelenekselleşmiş panayır 1910 yılından bu yana kesintisiz devam etmekte. 1970’li yılların sonlarına kadar Trakya’nın bir çok yerinde (Keşan, Lüleburgaz, Pınarhisar, Silivri, Havsa gibi) benzer panayırlara rastlanırmış. Bunlar, daha çok mal ve hayvanların satıldığı, o bildik adıyla “Hayvan ve Emita Panayırları” şeklinde düzenlenirmiş.

Pehlivanköy Panayırı ise halk arasında “Sonbahar Panayırı” olarak da dillendiriliyor. Panayırın düzenlendiği Pehlivanköy halkının atalarına da vurgu yaparak burada kurulan panayıra “Pomak Bayramı” da deniyor. Panayır katılımcıları da genellikle civar yörelerde yaşayan Romen ve Pomak göçmenler oluyor.

Pomaklar Balkanlar’da, Bulgaristan’ın güneyi, Batı Trakya, Doğu Makedonya ve Türkiye’nin Trakya ve batı bölgelerinde yaşamaktalar. Slav kökenli bir Balkan toplumu olarak tanımlanıyor. Çoğunluğu Müslüman olan halk, Pomakça konuşuyor.

Türkiye’ye göçleri ise 1878 Osmanlı-Rus Harbi sırasında ve sonrasında yoğunlaşmış. Hicri takvime göre tarih, 1293’e denk geldiği için 93 harbi ve 93 muhacirleri diye de anılır.

Genellikle beyaz tenli ve renkli gözlü olan Pomaklar, neşeli ama bir o kadar da kavgacı karakterleri ile tanınıyor. Kamyon kasalarını ev edinmiş kimle konuşsak bize panayırda çıkan kavgaları anlatıyor.

İki sene önceye kıyasla, bu sene pazar yerlerinde ve lunaparkta daha çok Romenlere rastladım.

Efe, 101. Pavli Panayırı, 2010
Efe, 101. Pavli Panayırı, 2010

103. Pavli Panayırı

İstanbul – Pehlivanköy arası yaklaşık 210 km. Arkadaşlarla buluşup panayır yerine varmamız da öğle saatlerini buluyor. Kabaca etrafta dolandıktan sonra kuzu çevirme çadırlardan birine yerleşiyoruz. “41 yıldır kurulan Latif’in yerindesiniz” diyor bize servis yapan çocuk, “tabi ki beğeneceksiniz !”. Her ne kadar tabelada “kuzu çevirme” olarak yazsa da aslında keçi eti satılıyor. Kilo ile servis yapılıyor ve kilosu 60 TL (2012).

Güneşin yakıcı sıcağından uzaklaşmak için Belediye binasının yanındaki çay bahçesine gidiyoruz. Pehlivanköy İlçe Kütüphanesi ise bu çay bahçesinin arkasında kalıyor. Yaklaşık 500 üyesi olan kütüphane, sınırlı bütçesine ilaveten ziyaretçilerinin kitap bağışları ile yaşamaya devam ediyor. Paylaşmak istediğiniz kitaplarınızı kargo ile de kütüphaneye ulaştırabiliyorsunuz.

Dalgınlık ve acele ile kameramın pilini evde unuttuğum için 103. panayırda fotoğraf çekemedim. Bunun yerine pazar yerlerinde dolaştım, kasalarda akşam üstü keyfi yapan yaşlılarla sohbet ettim ve Lunaparkta türlü oyunun hilesini anlamaya çalıştım. Kendi içinde bir düzeni olan bu karmaşada zaman çok hızlı geçiyor.

Derya ve kamyonun için asılmış oyuncak bebeği. Küçük kız kamyon kasasından düşmesin diye önüne merdiven dayamışlar. 2010, Pavli Panayırı
Derya ve kamyonun için asılmış oyuncak bebeği. Küçük kız kamyon kasasından düşmesin diye önüne merdiven dayamışlar. 2010, Pavli Panayırı

 

Panayır eğlenceleri

Lunapark oyuncakları için jeton satılıyor ve tanesi 4-5 TL. Zincir salıncak veya kamikaze ilginize çekmiyor ise, küçük çocuklar için de atlı karıncalar ve elektrikli oyuncaklar kurulmuş. Hava kararınca rengarenk ışıklar saçan bu oyuncakları fotoğraflamak için gün batımına kadar kalmanızı öneririm.

Gol atılamayan kaleler, iki metreden hedefi vuramayan tüfekler, dönüp dolaşan halkalar, “bul karayı, al parayı” türlü iskambil oyunları da diğer eğlenceler!

Dönüş yolunda, akşam yemeği için Edirne Uzunköprü’de mola veriyoruz. Kırcasalih Volkan Et Lokantası’nın köftesi ve manda yoğurdu önerilir!

15.09.2012

One thought on “Pavli Panayırı : Panayıra Gittik, Salıncağa Bindik

Comments are closed.