Ana sayfa » Ebru sanatı: Gül dalı ve at kılı
lale ebrusu

Ebru sanatı: Gül dalı ve at kılı

Bu hafta sonu tek seanslık bir kursa katılacağım. Bu kurs sayesinde ebru sanatı ile tanışacak ve günün sonunda yaptığım ilk eseri evimde sergileyeceğim. Öncesinde hiç bir bilgim veya gözlemim olmadığı için heyecanlıyım.

Güneşli bir havada, sağanak yağışa yakalanıyor ve Kadıköy’deki Erguvan Sanat Merkezi’ne ulaşıyorum. Sınıfta 15-20 kişiyiz. Kurs 3,5 saat kadar sürecek ve bu sürede bize ebru ustası Selat Metin rehberlik edecek.

Derse tarihçe anlatımı ile başlıyoruz. Yurt dışında yaygın olarak “marbling” şeklinde ifade edilen ebru sanatının hem bir sanat dalı hem de uygulama tekniği olarak uluslararası literatüre geçmiş olduğunu öğreniyorum.

Ebru sanatının tarihinin 9. yüzyıla dayandığı düşünülüyor. Topkapı Sarayı‘ndaki en eski örnek 14. yüzyıla tarihleniyor. Ebru tekniği İran üzerinden İpek Yolu’nu izleyerek Orta Asya’dan Osmanlı Sarayı’na kadar ulaşmış.

Ebru için kullanılan malzemeler

Tekne: Çelik veya daha hafif malzemelerden ve farklı boylarda olabiliyor. Derste 50 cm boyunda bir tekne kullanıyoruz. Selat bey, yurt dışında bir rekor denemesi için 2*10 metrelik bir tekne ile de çalıştıklarından bahsediyor.

Kitre: İç Anadolu’da, Sivas – Yozgat dolaylarında yetişen “Geven Otu” veya “Geven Tohumu” denilen dikensi bir bitki ile kıvam kazandırılmış su. İncir ağacı gibi salgıları olan bu dikensi bitkinin köklerine bıçak ile kesikler atılıyor ve bir iki gün sonra kurumuş olan bu salgılar toplanıyor. Geleneksel olarak kullanılan bu malzeme çok güçlü ve avuç kadar miktarı tüm suyu salep kıvamına getirebilir. Günümüzde ise toz şeklindeki kerajin tercih ediliyor. Kerajin, özünde “deniz kadayıfı” bitkisinden elde edilen yapay bir malzeme. Deneysel olarak makarna suyu veya salep de kullanan olmuş ve başarılı sonuçlar elde etmişler. Bahsedilen tüm malzemeleri hobi malzemeleri satan dükkanlarda hazırlanmış olarak bulmak mümkün.

İncir ağacından bahsetmişken; çocukken incir ağacı dallarını kırıp bir iki gün sonra iğne ile dalın içindeki beyaz yumuşak alanı temizlediğimi hatırlıyorum. Boru şeklinde kalan dalı parça parça keser ve elde ettiğim ahşap boncuklardan kolye yapardım. Bu kurumuş beyaz salgının bitkinin öz suyu olduğunu çok sonraları, biyoloji dersinde öğrendim.

Kitre ısıya duyarlı bir sıvı olduğu için kısa sürede bozulabiliyor. 14-15 günde malzeme ile su ile tamamen özdeşleşiyor ve kitre tam kıvamına ulaşıyor. Ancak hemen sonrasında da bozulmaya başladığı için bu ince dengeyi tutturmak oldukça zor.

Boyanın dibe çökmemesini ve üstte kalmasını istediğimiz için suyun yoğun hale gelmesi gerekiyor.

Su: İstanbul şartlarında kitre içinde ve boyalara ayar vermek için musluk suyu kullanılırken hocamız, arkadaşlarının Kaçkar zirvelerine yaptıkları bir gezide dağdan gelen suyu kullanarak yaptıkları ebruların renklerinin çok canlı çıktığını ve farkın görülmeye değer olduğunu anlatıyor. Gito Yaylası‘na yolunuz düşerse Koçira’da asılı bir örneğine rastlayabilirsiniz.

Bu aşamada bir püf noktası öğreniyoruz. İhtiyaç durumunda su ile seyrelterek kullanmak mümkün olacağı için, başlangıçta tüm malzemeyi koyu hazırlamak daha kullanışlı olacaktır.

ebru malzemeleri
ebru malzemeleri

Boya: Zemin için toprak boyalar kullanılıyor. Mermer üzerinde ezilerek toz haline getirilen boyalar su ile karıştırılıyor. Çiçek için kullanılan daha güçlü renkler elde etmek için toprak boyaya pigment ekleniyor. Ebru sırasında elinize veya kıyafetinize bulaşan toprak boya yıkandığında çıkıyor.

Ham toz boya kavanoza alındıktan sonra su eklenerek açılıyor. Boya yüzeyde açılsın diye kavanoza öd damlatılıyor. Diğer yandan fazla öd eklendiğinde boya çok fazla açılacağı için rengine de kaybediyor. Bu dengeyi sağlamak için damla damla ayar yapmak gerekiyor. Ebru yapmaya başlamadan önce ve ebru sırasında boyalara su ve öd ile ayar yapılıyor. Ayar her daim bozulabilir. Bu nedenle boyayı sürekli karıştırmak ve dengesini  kontrol etmek gerekir.

Öd: Odaya ilk girdiğimizde duyduğumuz kokunun kaynağı sığır ödü imiş. Öd hazırlanırken kan gibi diğer kalıntılar da karıştığı için koku oluşabiliyor. Diğer yandan öd kokusunun antidepresan etkisi üzerine yapılmış akademik bir çalışma var. Yani, ebru yaparken aldığınız bu kokunun insan üzerine olumlu bir etkisi de varmış.

Ara renkler için boyalar kavanoz içinde karıştırılıyor. Ancak su üstünde bu renkler karışmıyor. Kitre üzerine atılan boyalar kat kat açılıp ayrıştırılabiliyor. Bunu sağlayan öd.

Öd, aynı zamanda ebru tamamlanıp kağıda aktarılırken boyanın kağıda yapışmasını da sağlıyor.

Fırça: Gül dalından el yapımı fırçalar kullanılır. Yaş gül dalları ipler ile sarılarak düzleştirilir ve kurutulur. Gül dalının lifli bir yapısı olduğu için kuruduğunda da fırça darbelerine karşı esnekliğini korur. Defne dalı gibi alternatifler de denenmiş ve başarı sağlanmıştır.

Fırçanın ucu için kullanılan at kuyruğundan elde edilen kıllar misina ipi ile balıkçı düğümü atılarak gül dalına sarılıyor. Balıkçı düğümünün özelliği düğümünün içeride olması. Bu sayede düğüm boyaya ve suya temas etmediği için erimiyor ve düğüm üzerinde boya kalıp da darbe dışında beklenmedik bir boya sıçramasına izin vermiyor.

At kılının en önemli özelliği boyayı üzerinde tutmaması!

Biz: Su üzerindeki boyaya şekil vermeyi sağlayan farklı kalınlıklardaki çubuklar

Kağıt: 90-100 gr kağıt tercih edilir. Karton veya emme özelliği olan ağaç, taş veya kumaş malzemeler de kullanılabilir. Kumaş üzerine ebru yaparken, yıkandığında çıkmaması için toprak boya yerine kumaş boyası tercih edilir.

Tarak: Farklı sıklıklardaki taraklar kullanılarak su üstündeki damlalara desen verilebiliyor. Yurt dışında “taraklı ebru” yaygın bir yöntem. Biz ile desen verilerek yapılan “Çiçekli ebru” yabancılar tarafından pek tercih edilmiyor, sadece Türk ustalar tarafından yapılıyor.

Kısa bir tarihçe ve sonrasında malzemeler ile tanıştıktan sonra dersin teorik kısmını tamamlıyoruz. Tek seans olarak planlanmış bu tanıtım kursunun ikinci bölümünde fırçayı ele alacak ve ilk ebru denememizi yapacağız.

Uygulamaya başlamadan önce hangi deseni yapacağımıza ve hangi renkleri kullanacağımıza karar vermeliyiz. Büyük kavanozlardaki toprak boyalar zemin desenleri için kullanılıyor iken çiçek motifleri için toprak boya içine pigment eklenerek canlılığı artırılmış küçük kavanozlardaki parlak renkler tercih ediliyor.

lale ebrusu
lale ebrusu

Ebru çeşitleri

Battal ebru: 2-3 veya 4 renk kullanılıyor. Renkleri koyudan açığa doğru kullanmak gerek. Boya atarken, bu büyüklükler ceviz, fındık ve nohut gibi sıralanıyor. Böylece, bir sonra gelen damla daha küçük olduğu için renkler birbirini örtmemiş oluyor (örneğin; kırmızı > mavi > açık mavi > karamel). Battal desen böylece oluşmuş oluyor.

Gelgit ebru: Biz, battal ebru üzerinde aynı kalınlıktaki aralıklar boyunca enine ve/veya boyuna gezdirilerek paralel çizgiler elde edilir.

Şal ebrusu: Biz ile battal ebru üzerine s şekli çiziliyor.

Taraklı ebru: Herhangi bir aşamada tarak tekne üzerinde geçirilerek damlalara desen verilir. Zemin deseni tamamlandıktan sonra ebruyu kağıda aktarabileceğimiz gibi üzerine çiçek deseni veya farklı motifler ekleyerek de devam edebiliriz.

Hatip ebrusu: iç içe farklı renklerdeki daireler ile istenen büyüklük sağlandıktan sonra ince biz ile daireye yıldız, çiçek, kalp gibi desenler verilebiliyor.

Hareli ebru: Yaprak yaparken örneğin yeşil üzerine siyah damla eklenerek daire genişletiliyor ve aradaki ton farklı yaprağın damarları formunu alıyor.

Çiçekli ebru:  Selat hoca bize lale, karanfil, gül, sümbül, papatya gibi standart çiçekli ebru motiflerinden örnekler veriyor.  Biz ile desen verilerek yapılan “Çiçekli ebru” yabancılar tarafından pek tercih edilmediğini sadece Türk ustalar tarafından yapıldığını anlatıyor. Necmettin Okyay, bu tekniği literatüre kazandıran sanatçı.

gül ebrusu
gül ebrusu

Ebru sanatı ve uygulama tekniği ile ilgili ipuçları

Bu sanat dalını benimsemek ve kendinizi bu alanda geliştirmek istiyor iseniz hocamız her aşamanın arından çeşitli uyarılar yapıyor ve püf noktaları veriyor:

  • Ebru dersleri hafta bir gün ve üçer saatlik seanslar olarak düzenleniyor ve derslere devamlılık şart.
  • Ders sırasında “negatif elektrik üretmek” yasak. Su ile ve grup olarak çalışılıyor. Bu nedenle insanlar arası enerji aktarımı ve izleyerek öğrenmek önemli.
  • Ders sırasında soru sormak yasak. Yeri geldiğinde hoca anlatıyor. Ebru, kitaptan öğrenilebilir bir sanat değil. Usta-çırak ilişkisi ile interaktif olarak yürüyor. Örneğin, fırçanın ele oturması 2-3 ders sürebilse de sonrasında doğal bir davranış halini alıyor. Sabır ve azim önemli!
  • Ebruya başlamadan önce kitrenin üstündeki boya kalıntıları ve kitreyi karıştırırken oluşmuş hava kabarcıkları gazete gibi bir kağıt ile alınmalı
  • Kitre yüzeyin belirli bir doygunluk düzeyi vardır ve bu seviye aşıldıktan sonra boya dibe çökmeye başlar. Desen oluşmaz.
  • Ebru fazla oyalanmadan tamamlanmalıdır
  • Biz ile desen çizerken kitre üzerinde dik gezdirmek gerekir
  • Her işlemden sonra bizin ucu peçete ile temizlenmelidir
  • Boyaların ayarını kontrol altında tutmak gerek
  • Zıt renklerin bir arada kullanılması birbirini güçlendiriyor
  • Desenleri oluştururken seçilen bizin kalınlığı önemli!

Nasıl bir ebru yaptım?

Sıra bana geldiğinde sahneye çıktım ve fırçayı elime aldım. Zeminde soğuk renkler ile kalın aralıklı gelgit ebru yapmaya çalıştım. Desen olarak lale veya hatip ebrusu arasında kaldım. Hatip ebru ile simetrik çiçekler çizmek istedim ancak daireleri istediğim kadar genişletemedim ve ortada kalmış küçük dairelerimi çekiştirerek alternatif desenler denedim.

yaptığım ilk ebru
yaptığım ilk ebru

04.08.2012

One thought on “Ebru sanatı: Gül dalı ve at kılı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir