Ana sayfa » Letoon Kutsal Alanı
Arruntii Anıtı - Letoon Kutsal Alanı

Bugün iddialı bir rotamız var! Erken dönem Likya başkenti olmuş Ksantos (Xanthos)’u, beylikler döneminde başı çekmiş Patara’yı ve Letoon Kutsal Alanı’nı görmeyi planlıyoruz. Letoon ve Ksantos antik kenti 1988 yılı itibari ile Unesco Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

Sabah erken uyanıyor ve kahvaltının ardından biraz da keyif yapıyoruz. Güneş fazla yükselmeden çadırımızı ve eşyalarımızı toplayarak yola çıkmalıyız. Ekim ayının sonlarındayız ve gün ortası oldukça sıcak oluyor. İlk durağımız, kamp yerimize yaklaşık 25 km mesafedeki Letoon Kutsal Alanı olacak.

Antik Likya medeniyetinin kutsal alanı, bugünkü Muğla-Antalya sınırını çizmekt olan Eşen Çayı’nın kıyısında (antik Ksantos Vadisi) yer alıyor. Eşen Çayı’nın diğer yakasındaki Ksantos’a buradan 10 dakika içinde ulaşabilirsiniz (araç ile 6 km). Ören yerini günübirlik ziyaret edebilirsiniz. Daha uzun süre kalmak isteyenler için ise yakın çevrede alternatif pansiyonlar veya oteller bulunuyor.

Letoon Kutsal Alanına ulaşım

Özel aracınız ile veya toplu taşıma ile ulaşım mümkün. Letoon Ören Yeri Fethiye (Muğla) merkezine 65 km ve Kalkan (Antalya) merkezine 25 km uzaklıkta kalıyor. Özellikle turizm mevsiminde minibüs, taksi veya günübirlik turlar ile de kolayca gelebilirsiniz.

Daha yakın merkezlerden de Kınık Köyü’ne gelen farklı minibüs veya toplu taşıma seferleri vardır.

2015 yılında sırt çantası ile çıktığım alternatif Likya Yolu seyahatimde Kalkan’da konaklamış ve minibüs ile gelmek istemiştim. Sezonunun son günlerinde Fethiye yönüne talep azaldığı için Letoon’a gidecek minibüs seferleri hareket etmemişti. Ben de son minibüs ile Patara Antik Kenti’ne gitmiş ve sonrasında plaj keyfi yapmıştım.

Letoon kutsal alanı ve başkent Ksantos ören yerleri yaz güneşi altında bakılıp geçilecek değil, uzun uzun gezilecek, her taşın altında farklı detayların görülebileceği yerler. İşaretli rotalar dışında da gezip dolaşmak isterseniz, bahar iklimi daha uygun olacaktır.

Letoon Tarihi

Kentte en eski yerleşim izleri M.Ö 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Ksantos, Patara, Pınara ve Tlos kentlerinin arasında, ortak tapınak bölgesi olmuş. Tarih boyunca erken Likya döneminin ardından Perslerin, Karyalıların ve Yunanlıların hakimiyetine girmiş.

Roma imparatoru Hadrianus burayı kendi adına bir imparatorluk kült merkezi olarak ilan eder. Halk, ülkelerini Rhodosluların işgalinden kurtarmış Roma hükümdarına bir saygı göstergesi olarak Tanrıça Leto ile Roma’yı bütünleştirir. Kutsal alanda Romaia Letoia şenlikleri düzenlenir. Milattan sonraki ilk yüzyıllarda Roma tanrı ve tanrıçalarına tapınım devam eder. Pagan Roma döneminin ardından bir süre terk edilmiş olsa da 5. yüzyılda inşa edilen Kilise ile Hristiyan Romalılar arasında önem kazanmış (erken Bizans dönemi). Kutsal alan 7. yüzyılda tamamen terk edilir.

Letoon ören yerinin kalıntıları ise 1841 yılında Akdeniz kıyılarına ulaşan İngiliz Deniz kuvvetleri teğmeni Hoskyn tarafından gün yüzüne çıkarılmış. Bilimsel kazılar 1962’de Fransız arkololog H. Metzger tarafından başlatılmış ve Fransız ekipler tarafından aralıksız olarak 2006 yılına kadar devam etmiş. Su ile kaplı zeminin altında kalmış yapılar çeşitli teknikler ile tespit edilmiş ve kazılarak gün yüzüne çıkarılmış. Kısa bir aranın ardından 2008-11 arasında çalışma sürdürülmüş. Kazı yönetimi 2012 yılında  Sema Atik Korkmaz (Başkent Üniversitesi) başkanlığına devrolmuş. Hali hazırda ise Selçuk Üniversitesi’nden Erdoğan Aslan başkanlığında yürütülüyor.

Letoon - Apollo Tapınağı
Letoon – Apollo Tapınağı

Leto Efsanesi

Antik Yunan mitolojisine göre Altın Çağ’da dünyayı 12 titan tanrı yönetmiştir. Bu devre, bir sonraki kuşak olan 12 Olimposlu tanrı son verir. Titanların zaman tanrısı olmuş Kronos’un oğlu Zeus, yeni dönemde “Tanrıların Kralı” unvanını alır. Gün gelir, eşi Hera’yı yine titan bir çiftin çocuğu olan Tanrıça Leto ile aldatır.

Efsanesinin detaylarını Romalı şair Ovidius (MÖ43- MS 17)’un şiirlerinden öğreniyoruz.

Leto hamiledir. Haberi alan Kraliçe Hera (Bereket Tanrıçası) ”Güneşin doğduğu bütün yerlerde doğuramasın” demiştir. Tanrıça Leto doğum yapabilmek için bütün dünyayı (Ege) dolaşır.

Bir söylentiye göre, ikiz çocukları Apollo ve Artemis’i Delos Adası zirvesinde doğurur. Doğum sırasında gökten altın pırıltılı yağmur yağmaktadır. Hali ile, Apollo ışık, müzik, sanat, güneş, ateş, şiir ve kehanet tanrısı olmuş. İkiz kardeşi  Artemis ise vahşi doğa, avcılık, okçuluk ve ay tanrıçası olmuş.

Leto bebekler ile birlikte kaçmaya devam etmiş. Ksantos Vadisi boyunca yürümüş ve bugünkü ismi ile Eşen Çayı’nın denize döküldüğü noktaya varmış. Kaynak suyu ile bebeklerini yıkamak istemiş. Hera’dan korkan yerli halk ise Leto’yu burada istememiş. Leto bu duruma çok sinirlenmiş ve yöre halkını kurbağaya çevirmiş.

Başka bir yoruma göre ise, Leto’nun çeşmeden kovulması üzerine yanına bir kaç kurt gelir. Leto’nun susuzluğunu gidermesi için Xhantos Irmağı’na (Eşen Çayı) kadar ona eşlik ederler. Bu olayın anısına ülkenin ismi de Termilis yerine Lykia olarak anılmaya başlanır. Lykos, Yunanca “kurt” anlamına gelmektedir.

Hikayenin devamında Leto elini çorak toprağa vurur ve kutsal Kshantos kaynağı akmaya başlar (Araksa kenti yakınlarında – Evren/Ören Köyü). Leto, Apollo ve Artemis’i Likya topraklarında doğurur (Eski Çağda Lykia Bölgesi, George E. Bean, s.60 – 87).

Letoon Kutsal Alanı - kabartmalar

Letoon Kutsal Alanı – kabartmalar

Letoon Kutsal Alanı – Antik dönem yapılar

Leto ve ikizler Likyalıların ulusal tanrıları olarak anılır.  Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis adına birer tapınak inşa edilir ve büyük festivaller düzenlenir. Alanda, Roma dönemine tarihlenmiş bir manastır, çeşme ve tiyatro yapısı da bulunmaktadır.

En büyük tapınak anne Leto’ya, ortadaki Artemis’e ve sonda yer alan tapınak ise Apollo’ya atfedilir. Büyük tapınak yakınlarında MÖ 4. yüzyıla tarihlenmiş üç dilli yazıt (Grekçe, Aramice ve Likçe) bulunur. Farklı dillerdeki metinlerin uzunluğu ve içeriği farklı olmak ile birlikte Likçe dilinin okunabilmesi için ön ayak olur. Anadolu’da Pers işgali döneminde kazınmış olan yazıtı Fethiye Müzesi’nde görebilirsiniz (MÖ 338).

Sondaki tapınağın zemininde bir mozaik bulunur. Mozaik deseninde Artemis’in yayı ve oku, Apollo’un kutsal çalgısı Lyra ve Işık Ülkesi Likya topraklarını temsil eden bir güneş kursu yer alıyor. Mozaiğin aslı Fethiye Müzesi’nde korunuyor ve sergileniyor. Orijinal yerinde ise, güzel bir kopyasını görebilirsiniz.

Ortadaki tapınağın ortasında görünen kaya kitlesi henüz açıklanabilmiş değil. Anadolu arkeolojisi adına önemli çalışmalar yapmış Prof. Machdelt Mellink, Hitit Kralı Murşili’nin anlaşma metninde “Siyanti Nehri’nin karşısında bir kült alanı olduğu” cümlesinin bulunduğunu belirtir. Başka bir ifade ile, Letoon kutsal alanının tarihi, çok daha eskiye MÖ 2000’li yıllara kadar gerilemektedir (Lykia Kitabı, Nevzat Çevik, s.220).

Su kaynağı, erken Likya döneminden itibaren kutsal sayılmış. Üzerinde Roma döneminde (Hadrianus) inşa edilmiş bir havuz (nymphaion) görüyoruz.

Basamaklarını görebildiğimiz Arruntii Anıtı, Likya’nın ilk senatörü olan M. Arruntius Claudianu tarafından kutsal alana hediye edilmiş. Ksantos’un ünlü Arruntius ailesine mensup olan senatör İmparator Vespasianus döneminde Roma ordusuna katılmış.

Kilise ve tiyatronun arkasında yükselen tepede mezarlıklar bulunur. Bu bölgede henüz ziyarete açılmamış görünüyor.

23.10.2021

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir