Ana sayfa » Amasya gezi rehberi
Amasya yalıboyu evleri ve kaya mezarları

Batı Karadeniz kamp rotamız üzerinde devam ediyor, Samsun’dan sonra Amasya şehrine gidiyoruz. Dün gece Boraboy Gölü Tabiat Parkı‘nda çadır kurduk. Bugün ise Amasya şehir merkezini ve Merzifon çevresini gezeceğiz. Aracımızı, kaya mezarlarını karşıdan seyreden tarihi arastanın arka sokağındaki açık hava otoparkına bırakıyoruz. Amasya şehir merkezinde gözlemlediğimiz kadarı ile insanlar yürümeyi tercih ediyor. Cadde üzerindeki panolarda, yaya geçitlerinde yayaya öncelik verilmesi ile ilgili afişler asılmış ve Amasyalı şoförler de bu konuda oldukça duyarlı. Evrensel bir trafik kuralının Amasya’da bu kadar güzel uygulanabildiğini görmek bizi çok mutlu ediyor.

Kral Kaya Mezarları ve Kızlar Sarayı

Yeşilırmak kıyısında kurulmuş tarihi şehir merkezinin en çok ziyaret edilen yerleri arasında Kral Kaya Mezarları ve Kızlar Sarayı geliyor. Şehri seyreden dağın yamaçlarında inşa edilmiş bu yapı 2015’de Unesco Dünya Geçici Miras Listesi’ne alınmış. Basamakları çıkarak mezar için kazılmış kayaları ve restoran olarak kullanılmakta olan Kızlar Sarayı’nı görebilirsiniz. Kaya mezarları, MÖ 2. yüzyılda, Roma hakimiyeti öncesinde, Pontus döneminde kazılmış. Mezar odalarının içleri boş ve önleri demir parmaklık ile kapatılmış.

Kızlar Sarayı ve Osmanlı Hamamı kalıntılarının olduğu tarafa çıkmıyoruz. Sıcak havada merdivenleri tırmanmak biraz zorlu olabilse de öğleden sonra saatlerde daha rahat edebilir ve yukarıdan şehir manzarasını daha net görebilirsiniz.

Amasya manzarası
Amasya manzarası

Yeşilırmak boyu

Binlerce yılın yükünü sırtlamış kentin geçirdiği depremler, yangınlar ve Yeşilırmak Nehri’nin taşkınları neticesinde çoğu ahşap yapı kaybolup gitmiş. Günümüze ulaşabilmiş, 19. yüzyıl mimarisi yalıboyu evleri ise genellikle bitişik nizam, haremlik ve selamlık olarak ayrılmış, avlulu ve bahçeli bir yapıya sahip ve günümüzde otel veya restoran olarak kullanılıyor. Aralarında Hazeranlar Konağı gibi meşhur olanları da var, ama biz gezmedik.

Yeşilırmak kenarında Amasya Saat Kulesi’ne kadar yürüyüş yapıyor ve tarihi evler arasından geri dönüyoruz. Bir sonraki durağımız Amasya Müzesi olacak.

Amasya Saat Kulesi
Amasya Saat Kulesi

Amasya Müzesi

Amasya Müzesi, civardaki ören yeri kazılarında ortaya çıkarılan Pers kültürüne ait buluntular ve mumya sergisi ile aklımda kaldı. Oluz Höyük’de 2013’de başlamış arkeolojik çalışmalarda, MÖ 425-300 yıllarına dair izler bulunmuş. Pers Dönemine tarihlenen bu izler Anadolu insanının inanç tarihi hakkında yeni bilgiler eklemiş. Ortaya çıkarılan tapınakta, Zerdüşt inancının ana vatanı olarak bilinen İran topraklarında bile görülmemiş mimari kalıntıların ve sembollerin bulunduğu söyleniyor. En ince detayına kadar resmedilmiş toprak kaplar, kurban törenlerinde kullanılan kaplar, o dönemin teknolojisi ile üretilmiş cam eşyalar ilgimizi çekiyor.

Müzede, milyonlarca yıl öncesinden kalmış deniz canlısı fosilleri de sergileniyor. Fas’da Sahra Çölü‘nde gördüğüm fosillerden sonra Karadeniz kıyılarına bu kadar yakın bir coğrafyada gördüklerime şaşırmıyorum!

Aynı katta, farklı dönemlere ait ahşap kapı ve pencere kanatlarını inceliyoruz. Eserler, kronolojik sıra ile Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden yadigar kalmış.

Bizans dönemi kapı kanadı, Gümüşhacıköy‘den getirilmiş. Bölgede yaşayan Rum Ortodoks cemaatin inşa ettiği bir manastıra ait ve üzerinde, bereketi simgeleyen asma yaprakları ve iri taneli üzüm salkımı işlemeleri görüyoruz.

Simsiyah, abonoz ağacından yapılmış anıtsal eser, Selçuklular döneminde inşa edilmiş Gökmedrese’nin orijinal kapısı imiş (1267). Şehir merkezindeki Gökmedrese ve avlusu restorasyon çalışması nedeni ile kapalı ve gezip göremiyoruz.

2. Beyazıt Külliyesi’nin pencere kanatlarından olan ilk parça, kayı boyu damgalı olarak bilinen pencere kanatlarını müzenin üst katında görüyoruz. Kayın ağacı üzerine yapılmış ahşap işçilik ve detayları ilgili yazılmış akademik bir makaleyi ve fotoğraflarını burada bulabilirsiniz.

Amasya Müzesi
Amasya Müzesi

Amasya’nın Osmanlı döneminde şehzadelerin yönettiği bir kent olması sayesinde, müzede şehzadeler adına basılan sikkeler, mühürler gibi pek çok eser de görülebilir.

Yeşilırmak kıyısında yediğimiz öğle yemeğinin ardından Merzifon’a doğru devam ediyoruz. Yol üstünde, Gümüşhacıköy’de Ortodoks kilisesi olarak inşa edilmiş ve mübadele sonrası cami olarak hizmet vermeye devam eden tarihi mabedi ve Merzifon merkezindeki Kara Mustafa Paşa Camii’ni ziyaret edeceğiz.

28.08.2018

5 thoughts on “Amasya gezi rehberi

  1. Yıllar önce Boraboy gölüne gittiğimde o kadar tenhaydı ki, şimdi yazdıklarını okuyunca inanamadım 🙂
    Her yer bakirliğini hızla kaybediyor :/

    1. Maalesef. Ben de geçen sene, on senenin ardından tekrar Amasra’ya gidince şaşırıp kalmıştım. Biz zamanla sadece teknoloji gelişsin, verim artsın filan diye bekliyoruz ama her şey hızla değişiyor. Toplum olarak edindiğimiz bu umursamaz tutumun da sosyolojik bir açıklaması vardır diye umuyorum. Diğer ihtimal ile, yola çıkmak için okulların açılmasını bekleyeceğiz 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir